DMD Tanı ve Tedavi
Duchenne musküler distrofi (DMD) ile yaşayan bireyler için en iyi bakım koşullarının sağlaması ile yaşam kalitelerinin ve yaşam sürelerinin belirgin ölçüde iyileştirebileceği iyi bilinmektedir. Bu amaçlarla hastaların tanı ve yönetimlerinde standardizasyonun sağlanabilmesi amacıyla DMD için uluslararası bakım kılavuzları oluşturulmuştur.
‘DMD Tanı ve Tedavi Kılavuzları’ hakkında daha detaylı bilgi edinmek için buraya tıklayabilirsiniz.
DMD’de Steroidler
Duchenne Musküler Distrofi’de (DMD) steroid tedavisi, kas fonksiyonlarının kısmi olarak korunmasına katkı sağlar, bu sayede hastalar daha uzun süre bağımsız yürüyebilir ve motor fonksiyonların kaybı gecikir. Steroid seçimi, ilaca ulaşılabilirliğe ve hastanın eşlik eden ek hastalıklarına göre yapılmalıdır. Steroidin 6 ile 18 ay kullanımından sonra ortaya çıkabilen ve en sık karşılaşılan yan etkiler kilo alımı ve aşırı kıllanmadır. Ciddi obezite ya da hayatı tehdit edici diğer yan etkiler oluşmadığı sürece, steroid tedavisine devam edilmelidir. Steroid tedavisine başlamadan önce, hastaların aşı takvimleri kontrol edilmelidir. Tedavi süresince, çocuğun kilo, boy ve genel sağlık durumu yakından izlenmelidir.
‘Duchenne Musküler Distrofi’de Steroidler/Steroidlerin Pratikte Kullanımı ve Yan Etkilerin İzlemi’ hakkında daha detaylı bilgi edinmek için buraya tıklayabilirsiniz.
DMD’de Genetik Tedaviler
Uzun yıllar boyunca, Duchenne musküler distrofide ‘kortikosteroidler’ hastalığın ilerlemesini yavaşlatan tek tedavi seçeneği olmasına karşın, son yıllarda ‘ekzon-erken dur kodonu atlatma ve gen tedavisini’ içeren genetik temelli tedavi yaklaşımları alanında önemli onay ve gelişmeler olmuştur
‘Duchenne Musküler Distrofi’de Güncel Genetik Tedaviler’ hakkında daha detaylı bilgi edinmek için buraya tıklayabilirsiniz.
Çocuktan Erişkine Geçiş
Adolesan ve erişkin DMD’li bireyler uzun dönem steroid kullanımı, ortopedik, solunum sistemi, kardiyak, psikolojik ve gastrointestin al problemleri içeren oldukça kompleks ve kendi dönemlerine özgü takip ve tedavi programlarına ihtiyaç duyarlar. Bu nedenle erişkin bakıma geçişin optimal koşullarda yapılmaması hastaların uzun dönem bakımlarında olumsuz etkiler oluşturabilir.
‘Çocuk Nöroloji Takibinden Erişkin Nörolojiye Geçişin Temel Bileşenleri’ hakkında daha detaylı bilgi edinmek için buraya tıklayabilirsiniz.