Ayın Makale Özeti: Ağustos 2024

“Duchenne Musküler Distrofide Vamorolon Ve Prednizon Kaynaklı Adrenal Baskılanma: Faz 2b Klinik Çalışma Sonuçları” başlıklı yazının özeti ve yazı ile ilgili yorumlar Dr. Hatice Öntaş Bektaş tarafından bizlerle paylaşıldı.

Yazı, J Clin Endocrinol Metab dergisinde Ağustos 2024’de yayınlanan Ahmet et al tarafından yapılan Duchenne Musküler Distrofi (DMD) tedavisinde kullanılan vamorolon ve prednizonun adrenal baskılanma ile ilişkisini inceleyen bir klinik çalışmanın sonuçlarını özetlemektedir. DOI: 10.1210/clinem/dgae521

Vamorolon, klasik steroidlere göre daha az yan etki potansiyeline sahip olabileceği düşünülen “dissosiyatif” bir steroid türevidir. Bu çalışma, 4 ila 7 yaşları arasındaki DMD’li çocuklarda 24 hafta süresince vamorolonun iki farklı dozunu (2 mg/kg/gün ve 6 mg/kg/gün) prednizon (0,75 mg/kg/gün) ve plasebo ile karşılaştırmıştır. Randomize, çift kör, plasebo ve prednizon kontrollü bir çalışmanın posthoc analiz sonuçlarını içermektedir.

Araştırmanın bulguları, prednizon ve vamorolon tedavilerinde adrenal baskılanmanın sık olduğunu ve vamorolona bağlı adrenal baskılanmanın doz bağımlı olduğunu göstermiştir.  24. haftada prednizon grubundaki katılımcıların %100’ünde, yüksek doz vamorolon grubundakilerin ise %95,2’sinde adrenal baskılanma gözlemlenmiştir. Buna karşın, düşük doz vamorolon grubunda bu oran %84,2 olmuştur. Adrenal baskılanmanın doz bağımlı olduğu gösterilmiştir.

Steroid tedavilerinin kullanıma girmesi ile birlikte hastaların ambulasyon kaybı, skolyoz gelişimi, kardiyak ve solunum sistemi etkilenmeleri gibi bulgularda gecikme olduğu, yaşam sürelerinin uzadığı daha önce bu konuyla ilgili yapılmış olan çeşitli çalışmalarla gösterilmiş olup, steroidler günümüzde hala tedavinin en önemli bileşenidir*.

Adrenal baskılanma, uzun süreli steroid kullanımında böbreküstü bezlerinin (adrenal bezler) kortizol gibi önemli hormonları üretmeyi yavaşlatması veya durdurması durumudur. Steroidler uzun süre veya yüksek dozlarda alındığında, vücut bu ilaçlardan yeterince kortizol aldığı için doğal olarak kortizol üretmesine gerek olmadığını düşünür. Zamanla, böbreküstü bezleri doğal üretimi azaltabilir. Bu durum, steroidler aniden bırakıldığında veya vücudun stres sırasında (hastalık veya ameliyat gibi) daha fazla kortizole ihtiyaç duyması halinde sorun haline gelebilir, çünkü böbreküstü bezleri hemen yeterince kortizol üretmeye başlayamaz.

Her türlü ilaç tedavisinde olduğu gibi steroidlerle tedavide de yan etkiler gözlenebilmektedir ve bu nedenle daha yeni ve farklı yapıda moleküller/steroidler hala geliştirilmeye devam etmektedir ve bu alanda yeni bilimsel çalışmalara ihtiyaç vardır.

*Yilmaz O, Karaduman A, Topaloglu H. Prednisolone therapy in Duchenne muscular dystrophy prolongs ambulation and prevents scoliosis. European journal of neurology. 2004;11(8):541-544.